4 Eylül 2012 Salı

Küçük şeyler

Yaşamak ne kadar da güzel, değil mi? Daha doğrusu, küçük şeylerle mutlu olmasını bilerek yaşamak. Sokakta yürürken hiç tanımadığınız bir insanın size gülümsemesi; hiç tanımadığınız insanlara güleryüzle sıcak bir selam vermek ve onların şaşkın bakışlarının ardındaki mutluluklarına şahit olmak; yağmur yağarkenki toprak kokusunu içinize çekmek; havanın açık olduğu yaz akşamlarında deniz kenarında olabilmek veya havası temiz bir yerde ciğerlerinizi bu güzel hava ile doldurmak; annenizin sizi sabahları "tembel çocuk, tembel çocuk / haydi kalk, haydi kalk / artık sabah oldu, artık sabah oldu / gün doğdu, gün doğdu" melodisi eşliğinde, güler yüzle kaldırması (ki bence tüm olay orda bitiyor zaten. Bu şekilde uyandırılarak büyüyen bir insan, küçük şeylerle de mutlu olmasını bilir - Teşekkürler anneciğim-)  :) ; hiç bir sağlık probleminizin olmadığının farkında olmak; ve ne durumda olursanız olun, o anki durumunuz için Allah'a şükretmek...

Bu liste uzar gider, daha ne kadar ufak tefek ayrıntı vardır bizi mutlu etmeye yeten.. Görmesini bildikten sonrası kolay zaten.. Bu satırları yazarken aklıma geldi, böyle bir yazının sonuna Bülent Ortaçgil'den "Küçük Şeyler" iyi gider. E bu yazı için kapanışı onunla yapalım öyleyse.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder